Temel Eğitimden Ortaöğretime geçiş (TEOG) sınavı kaldırılıyor.
Yani ortaokuldan liseye geçişte sıralamaya ve gidilecek okula temel teşkil eden sınav artık yok.
Öğrenciler bundan sonra liseye sınavsız olarak gidecekler.
Peki, öğrencinin hangi lisede okuyacağı nasıl belli olacak?
Gelmesi beklenen sistemde öğrencinin ilköğretimde geçirdiği 8 yılın başarı ortalaması ile bir performans notu elde edilecek. Yani öğrencin okul derslerinden girdiği sınav esas değerlendirmeyi oluşturacak. Çocuğun katıldığı sosyal, kültürel ve sportif faaliyetler de etki edecek. İzledikleri tiyatro oyunları, opera, bale gibi aktiviteler, çaldıkları enstrümanlar, katıldıkları spor aktiviteleri, devam ettikleri sanat ve spor kursları da belli bir katsayı hesabına göre öğrencilere ek puan getirecek. Çocuğun 8 yıllık değerlendirmesi gideceği okulu belirleyecek.
Çekinceler var mı?
Burada en önemli soru “Öğretmenlerin not verirken ne kadar tarafsız olabileceğidir?”
Tabiidir ki kurumsal ve kişisel baskı süreçlerinden maddi çeldiricilere kadar her şey öğretmenin vereceği notu etkiler.
Eğitim camiasındakiler bilir; genelde ilçeler bazında yapılan müdürler toplantısında okul başarıları gündeme gelir. Müdürlerin üzerlerindeki baskıyı hafifletebilmek için not konusunda öğretmenlere yüklenmeyeceğinin bir garantisi yoktur.
Yine özel okulların kendi öğrencilerine en yüksek not hariç not vereceklerine inanmak hayalcilik olur. Ayrıca özel okul öğrencileri sosyal faaliyetler konusunda devlet okulu öğrencilerinden oldukça avantajlı konumdadır.
Özel ders veren öğretmen gerçeği de unutulmamalıdır.
Devlet vatandaşları arasında eşitliği gözetmelidir. Hele de konu bu ülkenin geleceği olacak pırıl pırıl çocuklar olunca.
Sınavsız geçiş olmalıdır. Ama ilkokuldan itibaren öğrencinin, ilgi ve yetenekleri konusunda yönlendirilerek gitmesini sağlayan bir sistem kurulmalıdır. Bu sistem adam kayırma ve benzeri zaaflardan arındırılmalıdır. Öğretmen baskı guruplarının etkisini düşünmemelidir.