By using this site, you agree to the Privacy Policy and Terms of Use.
Accept
Samsun UmutSamsun UmutSamsun Umut
  • Köşe Yazısı
  • Özel Röportaj
  • Kitap Tanıtım
Reading: Gidenler Kalanlar ya da “Stay or Go”
Share
Font ResizerAa
Font ResizerAa
Samsun UmutSamsun Umut
Search
  • Köşe Yazısı
  • Özel Röportaj
  • Kitap Tanıtım
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • Gizlilik Sözleşmesi
  • Kullanıcı Sözleşmesi
  • İletişim
Her Hakkı Saklıdır © 2024 Samsun Umut
Köşe Yazısı

Gidenler Kalanlar ya da “Stay or Go”

Hüseyin Mertol
Hüseyin Mertol 04/09/2020
Share
4 Min Read
SHARE

Bir türlü başlayamadım yazıya… Okumam gereken sınavlar, girmem gereken dersler yüzünden. Şair demiş ya sevgileri yarınlara bıraktınız diye.

Sevgileri yarınlara bıraktınız.
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.

Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı

Aslında ben yazı yazmaya da gelmedim buraya. Girilmesi gereken projeleri girecekken, gelince ilham perim kovamadım onu. Dile benden ne dilersen deyince. Başladım yazmaya işte… Bakalım nereye gidecek …  Aslında bugün gidenlerle kalanları yazma günüm. Ya da gitmek ile kalmak arasında olan araftakileri…

New York’ta ilk haftamı hatırlıyorum. Öncesini uzuncana başka bir yazıya bıraktım. Nasıl burs kazandım? Nasıl  gittim beni kimler karşıladı? Neler gördüm neler yaşadım uzun bir altı ay yazısı sizi daha sonra bekleyecek. Şimdi New York’ta ilk haftaya geri dönüyorum. Ortalamanın üstünde bir ingilizcem olmasına rağmen ilk haftalar oldukça zor geçti. Meşhur fast-food restoranların birinde sipariş sonrası adamın bana dediği cümle… Bu zorluğu anlatır nitelikle idi. STAY OR GO…

Daha Fazla

Samsunlu Şairler: Mustafa Bilir

Toplumsal Oksidasyon

Oy Finduğum, Finduğum

Dünyanın En Uzun Romanı: Kayıp Zamanın İçinde

Türkçesi kalmak ya da gitmek olan sözcük orada mı yiyecek miyim? Yoksa paket mi yapalım anlamına da geliyordu. Aslında tüm mesele kalmak ya da gitmek üzerine. Yine bir şiir ve iki arkadaşıma gidiyorum. Şiir Atol Behramoğlu’dan Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var… İki arkadaşım ise Neslihan ve Yalçın…

Ve Şair şöyle der…

Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın

Samsun’dan yola çıktığı gün Japonya’da kalacağını hayal etmedi. Zaten ruhu Japon gibi olan dosttum Yalçın seni çok özlüyorum. Kızdın gittin ya da şair değişiyle bütün kitapları hayatları tanıma arzusu ile gittin. Senden ben dünyanın çokta küçük olduğunu couch surfing sitesinden getirdiğin yabancıları ağırlarken  öğrendim.  Ne ilginç dedim . Dünyada sizi ücretsiz evinde misafir edecek bir sürü insan da varmış. Eve getirdiğin Bir Japonla başlarken origami hikayem, bir Polanyalı bir İspanyol da farklı değilmiş aslında senden ve benden. Sen benim yapamadığımı yapıp çekip gittin 3 yıldır Japonlara Türkleri anlatan elçi olarak oradasın…  Artık onlar mı Türkleşecek sen mi Japonlaşacaksın? Bilemedim gitti.. Yazıda bir yere gidiyor bakalım nereye gidecek?

Bazen gidip  de gelenler var tabii… Neslihan uzak ülkelerin sıra dışı insanı sen öğrettin bana gezmek için zengin olunmayacağını ama gezdikçe zenginliğinin artacağını. Çok para kazandırmayan işinde dişinden tırnağından artanla gezilip nasılda değiştirebileceğini gösterdin bakış açınla bana dünyanın ve ufacık kalmışlığını dünyalarımızın… En önemlisi de gezen özgür kız tipi değildi seninkisini… Bu yazıyı okuyup Neslihan hayali çizenler ve seni tanımayanlar kim bilir nasıl çizecekler resmini? Ben biliyorum dininde  özgürce ve kadınca yaşanabileceğini gösterdiğin için alkışlıyorum seni…  Nepal’dan Mısıra Libya’dan Tüm Avrupa’ya gidenin sen olduğunu anlamları zor ama ben her konuştuğumda yeni bilgiler yeni dünyalar öğreniyorum senden… Dünya aslında gidenlere ve kalanlara dair çok hikaye yazıyor…

Neslihan ve Yalçın bu hikayeleri bilmeden bana anlatıp derliyor ve topluyor. Modern zaman gezginleri, Dünya hikayecileri onlar benim ufkumu açan insanlar…

Ben bu hikayede sadece anlatıcı oldum. Ve son sözü şaire bırakıp gidiyorum… Zaten anca sen şiire anca gidersin dediğinizi duyuyorum .

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği

İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya

Yeniden ilhamın gelmesini bekleyene dek hoşçakalın…

Share This Article
Facebook Email Print
Share
Leave a Comment

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gözden Kaçmasın

Nasıl Bir İlkokul Sınıfı?

08/20/2017

Kara Toprak

08/18/2024

Asıl “Kumpas” Türkiye Cumhuriyeti’ne!

04/09/2020
Pazar Ziraat Odası

Ziraat Odası Ne İş Yapar? – 2

10/01/2020
Her Hakkı Saklıdır © 2024 Samsun Umut
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • Gizlilik Sözleşmesi
  • Kullanıcı Sözleşmesi
  • İletişim
adbanner
Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?