Halk TV’de “PANDEMİ” konusunu tartışanları izliyorum. Eski HIFSIZSIHHA ENSTİTÜSÜ Başkanı Dr. Erol Afşin çok değerli açıklamalarda bulunuyor.
En önemlisi şu: Bu devlet yıllar önce bir PANDEMİ PLANI” hazırlamış. Kamuyönetiminin Sağlık Bakanlığı örgütü içinde bir “PANDEMİYLE MÜCADELE BİRİMİ” var. Merkezde bir “PANDEMİ KURULU”, il ve ilçelerde de alt kurullar…
Bir ulusal ya da küresel boyutlu salgın söz konusu olduğunda, bu birim derhal eyleme geçerek, planda yer alan ve önceden tanımlanmış önlemleri hızla uygulamaya koyuyor. Birim, merkezden taşraya ne yapacağını biliyor. Çünkü, düzenli aralıklarla “tatbikat/salgınla mücadele oyunu” yaparak, kendini hazır tutuyor.
Geçmişte birçok salgınla mücadelede görev yapmış.
Deneyimli.
Şimdi az düşünelim…
Bu “Covid19 Pandemisi” başlayalı yaklaşık 8 ay oldu. Böyle bir kamusal sağlık birimimiz olduğunu, Sağlık Bakanı dahil, hiçbir devlet yetkilisinden, kamuyöneticisinden duyduk mu?
Duymadık?
Bize “BİLİM KURULU” diye kendilerince yeni kurulmuş gibi bir birim tanıttılar. Bu kurulun üyesi uzman tıp bilimcileri, sağolsunlar, hergün birçok kanalda salgına ilişkin bilgilendirme yaptılar. Uyarı ve önerilerde bulundular. Şimdi de sürdürüyorlar.
Ama, allah aşkına, bugüne dek birinin ağzından kamunun bir “Pandemi Planı ve Örgütü” olduğunu duydunuz mu?
Duymadık…
Neden?
Sanki her şey bu iktidarca, ilk kez yapılıyormuş havası bastılar. Halâ da sürdürüyorlar.
Utanmıyorlar.
Hadi, Cumhurbaşkanı, Bakan siyasetçi…
Cumhuriyeti ve yaptıklarını inkâr geleneğinden geliyorlar. O nedenle söylemek istemeyebilirler.
Bilim Kurulu üyeleri neden söylemez…?
Onlar da mı, Cumhuriyete düşman?
Yıllar öncesinden bu toplumun yaşayabileceği tehlikeleri, felâketleri ve en önemlisi olası salgınları öngörmüş bir Cumhuriyet var.
Planlamış. Örgütsel birimini kurmuş. Uygulamış. Göreve hazır.
Ama, yok sayıyor ve ondan yararlanmıyorsunuz.
Belki de görevlilerini, büyük olasılıkla, yandaşınız değil, filan tarikatın müridi değil diye, darma duman ettiniz.
Uyaran Türk Tabipler Birliği(TTB), namuslu toplum sağlığı uzmanlarına da kulak vermiyorsunuz.
Baştan yararlansanız, büyük ölçüde önleyebileceğiniz bir salgını yaygınlaştırdınız. Ekonomik, toplumsal, kültürel yaşamı alt üst ettiniz. Ülkeyi genel bir yıkımın eşiğine getirdiniz.
Siz nesiniz? Kimsiniz?
Bu Cumhuriyete düşmanlığınız, söylendiği gibi, gerçekten soydan mı, inançtan mı kaynaklanıyor?
Yani “kökler”den mi?
Yoksa alçaklık, namussuzluk, hainlik mi?
Ya da işin aslı siz bir “YENİ İŞGALCİ” misiniz?