Ölümsüz Aşkım Bir Çiçek Değil, Çiçek Tarlaları Senindir

Okuma Süresi: 3 dk.

İnsan yürümeye başladıktan sonra karşı cinse ilgi duymaya başlar.

 İlkönce neyi ve neden beğendiğini bilmese de zamanla bu beğenme, ilgi duyma, yakınlaşma isteği olgunlaşır, gelişir zaman içinde kişinin vazgeçilmez istekleri arasında yerini alır.

Öyle ki daha ilkokul zamanında sınıf öğretmenine aşık olanları çoğumuz duymuşuz, ya da yakından tanırız.

Hiç bir şeyi ölçü olarak almayan böyle bir durum ile karşılaşan öğretmenler şaşkınlık içerisinde durumu geçiştirmeye çalışır.

Bazıları olgunluk gösterir, öğrencisinin duygularını incitmeden durumu yoluna koyar işin içinden tatlı dil ile sıyrılır.

-Reklam-

Bazen de durumu olgunlukla karşılamaktan uzak, çocuğun ruhsal halini hiç de hesaba katmayan tavırlar takınanları da görürüz, işitiriz.

Aşık olma durumu daha ileriki sınıflara doğru daha da ciddiyet kazanır.

Daha özellikli daha duygusal, daha olgun bir şekilde hal almaya başladığını da görürüz.

Durum lise seviyesine geldiği zaman da koruma, kollama, sahiplenme durumları ortaya çıkar ki bu o çağları yaşayan herkesin malumudur.

 Birileri aşık olmasa da aşık olan arkadaşlarının durumlarını gözlemlemiş, bazen iletişimde aracılık edenler,bazen de ara bozuculuk yapanlar,”ben dururken, neden o “..diye düşünenler  de olur, olmuştur.

-Reklam-

Bu nedenle de “mikser” görevini başarılı bir şekilde yapanlarını da gördüğümüz, gözlemlediğimiz, ayıpladığımız da olmuştur.

Zaman içerisinde bazılarının sadece karşı cinse değil de bütün insanlığa, vatana, vatandaşına ölümüne aşık olduğunu da görürüz.

Her ne kadar bu şekilde aşık olmak herkeste az ya da, azdan biraz daha fazla olsa da bazılarında bütün gönlüyle, bütün inancıyla, bütün kalbiyle, bütün varlığıyla kendisini halkının, milletinin vatanının hizmetine adayanlar da çoktur.

Böylelerini tanıyabilmek için onların konuşmalarına, onların yazmalarına, söylemlerine değil de icraatlarına bakmak gerekir.

Ağır bir deprem felaketini yaşıyoruz. Memleket olarak ağır bir travma yaşıyoruz.

-Reklam-

Bu süreçte yakından tanıdığım nice insanlar para kuvvetiyle yapmayacakları işleri gönüllü ve severek yaptıklarını gördüm, görüyoruz.

Hani derler ya “elini taşın altına koymak…” bu arkadaşlar elini değil tüm varlığıyla taşın altına girip, o ağırlığı ortadan kaldırabilmenin telaşında, çalışmasında.

Dileğimiz, Allah onlara bitmez tükenmez güç versin.

Gönlümüz, desteklerimiz onlarla birlikte… Onların yanındayız.

Millet olarak bizleri birbirimize düşürmek isteyen dıştaki düşman unsurlar ve içteki uzantıları bu güne kadar bazı ufak tefek başarılar kazanmış görünse de “Damarlarındaki asil kan” tek vücut olmayı, tek yürek olmayı, birlik ve bütünlük içinde hareket etmeyi engelleyememiştir, engelleyememektedir.

-Reklam-

Engellemeye çalışanları kudurtan da bu durumdur.

Biz onları kendileri ile baş başa bırakıp, aşık olduğumuz durumla olan bağlantımıza bakmalıyız.

Bu noktada bizi yönetenlere düşen de işin başına donanımlı, deneyimli, işinin ehli kişiler getirmeli.

Bu toprakların üzerinde yaşayanlar bu memleketi aşkla seven insanlardır.

 Sizin safınızda işin ehli olanları bulamıyorsanız o zaman işin ehli olan kimler ise onları etkili ve yetkili görevlere getirmek zorundasınız.

-Reklam-

İşin ehlini bulup da iş başına getirmekte zorluk çekiyor da olabilirsiniz.

O zaman da sizin değişim zamanınız geçiyor demektir.

Halkın sağ duyusu, şaşmaz terazisi gayet usta bir biçimde değişimi yerine getirir.

Bu halkı, bu milleti üzüntü denizinde boğmaya ne sizin, ne de bir başkalarının hakkı yoktur.

Bilmeyenlere hatırlatıyoruz” ÖLSEK TE BU TOPRAKTA, KALSAK TA BU TOPRAKTA…” 

-Reklam-

Hiçbir kimse bizi son aşkımızdan ayıramaz.  

Ve de haykırıyoruz…  

BAŞKA BİR AŞK İSTEMEZ AŞKINLA ÇARPAN KALBİMİZ.

BU VATAN BİZİM.

Yanıtla

Your email address will not be published.

Follow Us