Ojeli Tırnaklar, Nasırlı Eller

Okuma Süresi: 2 dk.


Tarihimizde her zaman değer verilen,
El üstünde tutulan anamız,
Avratımız,
Yarimiz olan kadınların Osmanlı tarihinde sarayın dışında varlığı hiçbir zaman hesaba katılmasa da,
Varlıkları kayıt altına alınmasa da,
Yaşayan nüfustan sayılmasalar da,
Köyde, kentte varlıklarını kabul ettirenlerdir kadınlarımız.
Şairin dediği gibi “soframızda bile yeri, öküzümüzden sonra gelen” kadınlarımız,
Moğol hükümdarı Cengiz Han’ın dediği sözde tam da karşılığını bulur.
”Ben sizin hanınızım. Bu da benim hanım” derken kadına tarihte en büyük değeri verenler arasında yerini alır.
Kadınlar da Bu değerlerini ne kadar koruyabilmiş?
Veya koruyabilmişler mi?
Buna bakmak gerek…
Kadınları;
Kendi doğurdukları yaratıkların baskısı,
Zulmü,
İşkencesi altında bazen morarmış gözlü,
Bazen patlamış, mosmor dudaklı,
Bazen de kolu kafası kırık,
Ağrılar sancılarla kıvranırken,
Bazen de sokakta bıçakla, silahla tehdit edilirken görebiliriz.
Kadınlar bu davranışları hak ediyor mu?
Ya da Kadınlara böyle muameleyi yapanlar bu hakkı kimden ve nereden alıyorlar diye de kendi kendimize,
İçimizde var olan görünmeyen canavara sormamız gerek.
Bir ozanımızın dediği gibi;
”Kadınlar insandır. Biz de insanoğlu ”
Olduğumuz zaman dünya daha da güzelleşecek, daha mutlu insanlarla birlikte yaşayacağız.
Kadınlar, kendi haklarını kendileri savunmaya başladıkları zaman dünya bile daha güzel, daha huzurlu,
Daha hoş bir şekilde dönmesini sağlayacaktır.
Onun için savaşta da,
Barışta da omuz omuza olduğumuz kadınlar,
Her güçlüğün üstesinden onun katkısı olmasa kalkamayacağız.
Kadınlar olmasa yaşadığımız dünya bize cehennem olur.
Bu dünyada cennette yaşamak istiyorsak;
Kadınlarla mutlaka iyi geçinmek zorundayız.
Çünkü kadına ne verirsek onu bize kat kat fazlasıyla geri verir.
Ona bir gülücük verirsek gönül bahçemizde çiçekler açar.
Ona bir damla su katkımız olursa karşılık olarak bize çocuk olarak geri döner.
Ama ona birazcık çamur atan olursa;
Bataklıkta boğulmaya hazır olmalı…
Boşuna dememişler “kadın bir eliyle beşik sallar, diğer eliyle de dünyayı.”
Türkiye Cumhuriyeti, kadına hak ettikleri değeri veren öncü devletler arasında yerini almıştır.
Atatürk’ün “Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.” diyerek kadına hak ettiği değeri vermiştir.
Günümüzde kadınlar mücadele vermeden, Atatürk’ün sayesinde kazandıkları hakları korumak için mücadele etmek zorunda bırakılmaktadır.
Bu nedenle kadınlarımız kendi haklarına sahip çıkmalıdır.
Kendi haklarına sahip çıkmayan kadınların önünde İran, Pakistan, Afganistan örnekleri var.
Tercih kadınlarındır.



-Reklam-

Yanıtla

Your email address will not be published.

Follow Us