Hiç umut yoktu,
Gün çoktan geçmişti…
Doğal bir akışı vardı halbuki.
Bugün doğmuştu,daha zamanı varken.
Nerden geldiği belli değildi çekirdeğin anası.
Toprakla buluşmuştu,ümitleri yeşerten bir sabahın merhabasında.
Bilinmezliklerin dünyasına karışmıştı bir meyvenin can sefası..
Her şey ters düz mü olmuştu ?
Mevsiminde açmayan çiçek, umut doğurmuştu.
Gün geçtikçe de korkuyordu…
“Benim zamanım değil henüz,koparma beni dalımdan.” diyordu.
Korku ve umut aynı cephede savaşıyordu.
Direniyordu!
Hiç alışık değildi böyle durumlara.
Geleceği tehdit altındaydı..
“Nasıl büyütürüm bunca tomurcukları.”
Endişeliydi baharın gelmesinden,
Koruyabilir miydi yavrucağını?
O da bilmiyordu.
Her şeye rağmen dimdik ayakta duran,
Gücünü doğadan alan bir kadının hikayesinde,
Yeniden başlıyordu hayat.
Belki de tam zamanında doğmuştur.
Sımsıkı sarılan dallarının arasında
Aydınlığın bir yansımasıdır geçen zaman.
Ha dün… ha bugün… ha yarın…
Toprağa ekilen tohumun yeniden doğuşudur HER GÜN!
Gökçe Güney
09.03.2025
Samsun
Evimden