Partilerde iç mücadele heyecanı son sürat devam ediyor.
Kimi “kağıt kaplana” dönüştüğünü farkedip,”metal yorgunluğu” adı altında bir operasyona tabi tutuyor.
Görünürde seçim yapılıyor hissi uyandırıldığı halde ;
Tepeden inme tek liste olarak üyelerin önüne çıkılıp, “seçim yapıldı” görüntüsünü başarılı bir şekilde vermiş oluyorlar.
Ama bazılarında ise daha farklı.
şöyle ki yılın üç yüz altmış beş günü “İZİNDE” olanlar yoğun bir çaba içerisindeler.
Çünkü onlar “İZİNDE” olan insanlar.Halkın arasına karışmazlar.Halkla iletişime geçmezler.Camiye kadar gitseler,bahçeden içeri girseler de binadan içeri girmezler.
Halka selam vermek için “İZİNDEN DÖNMEK” gerektiğini düşünürler.
Ama iki yılda bir yapılan parti içi seçimlerin takvimi açıklandığı zaman “İZİN ” biter.
Parti içinde “iktidar olma” görevini büyük bir titizlikle yerine getirebilmek için bütün enerjilerini harcamaya koyulurlar.Bu çalışmalarına gündüzler yetmez.
Gece mesaisi telefon trafiği ile devam eder.
Bu sırada çay ,kahve ve diğer içeceklerin yanında en çok kağıt,kalem ve süslü laflar da harcanır. Uygulamaya sokulan önemli bir ilke vardır;
“Benden olsun” yeter.
Sonrası ?
Önemli değil. “Bir şekilde düzen alır” düşüncesi de artık tavan yapar.
Mahalle delegeleri seçebilmek için yapılan ayak oyunlarını görebilenler “karadeniz folklor ekibi” izlendiği düşüncesine de kapılabilir.
Ayyaşı,sarhoşu,selamsızı,kart zamparası gibi deneyimliler anında bir halka oluşturur.
Artık “İZİNDEYİZ” lafı kısa bir süreliğine kalkmış olur. Oyuna başlanır.
Yapılan hareketler, yılların birikimiyle uyumlu, ritmik bir hal almıştır.Her yıl aynı ayak oyunları oynandıkça oyuna sonradan girenlerde de uyum sorunu en aza inmiş gibi olur.
Ayak oyunlarına uyum sağlayamayanlar soluğu trübinden izler.
Delege seçimleri “İSTEDİKLERİ ” gibi sonuçlanırsa ne ala !
Sonuçlanmazsa da “YENİ” ayak oyunları devreye girer.
“İZİNDE” olanlar işe devam eder.
İlçe ve de il seçimleri çalışmaları başlar.
Benim adamımın “ADI LİSTEDE OLSUN YETER” anlayışı galip gelir.
Hiç bir karşılık gözetmeden çalışıp,didinen,
Bütün varlığı ve inancıyla ve de gönüllü olarak üyesi olduğu partisinin yükselmesini düşünenler de “acı acı gülümsemeyle” olan biteni çaresiz bir şekilde seyreder.
Liste kazanırsa; amaç gerçekleşmiştir.
İş zamanı,toplantı zamanı,çalışma zamanı bir türlü gelmez.
” İZİNDE” olmak için vakit gelmiş olur.
Artık “İZİNDEYİZ” dönemi başlar.
Hep bu güne kadar izleyicilerin tespit ettiği bir durumdur.
Böyle gelmiş, Böyle gitmesin !
Öyle değil mi ?