Sevgili Mehmet Balık uzun zamandır bu mektubu yazma/yazmama konusunda kararsızdım. Eğitim İş kurucu üyeliğinden başlayarak, konfederasyon başkanlığına kadar her aşamasında onurluca görev yapan bir arkadaşınız olarak yazmamın daha yararlı olacağını düşündüğüm için yazıyorum.
Emekli oldum. Ama özgürlük, barış, demokrasi, cumhuriyet ve emek mücadelesinden emekli olunmuyor. Atatürk’ün kurduğu ve bizlere emanet ettiği Parlamenter Cumhuriyeti koruyamadık. Her alanda kurucu değerlerden giderek uzaklaştık. Ne yazık ki dedelerimizin kurduğu laik demokratik sosyal hukuk devletini torunlarımıza bırakamıyoruz.
Laiklik iğdiş edilmiş, tarikat ve cemaatler devletin tüm kadrolarına yerleştirilmişlerdir. FETÖ ile “aynı menzile” gidenler, rantı bölüşemeyince kavgaya tutuşmuş ve birbirlerini tasfiye etmeye çalışmaktadır. Tasfiye edilen FETÖ’cülerin yerine başka cemaat ve tarikatlar yerleştirilmektedir.
Demokrasi ve hukuk hak getire! Padişah bozuntusunun bir işaretiyle gazeteciler tutuklanmakta, bir işaretiyle serbest bırakılmaktadır.
Seçilmiş belediye başkanları, milletvekilleri içeri alınmakta; iddianameleri bile hazırlanmadan içerde tutulmaktadır.
Ülkede seçilmiş başbakanlar, belediye başkanları tek adamın isteği doğrultusunda görevinden seve seve ya da s.. s.. kanunu ile çekilmektedir. Hak, hukuk ayaklar altına alınmaktadır.
OHAL sopası tüm muhaliflerin başında giyotin bıçağı olarak durmaktadır.
Emekçilerin her türlü hakkı gasp edilmekte, emekçiler sefalet ücretine mahkûm edilmektedir. Örgütlenmenin önüne ciddi engeller örülmektedir. KHK’lar ile insanlar işlerinden, aşlarından edilmekte; suçları kesinleşmeden cezalandırılmaktadır. Hak arayacak bir mercii bulamamaktadır.
İşte bu zor koşullarda 2019’a doğru gitmekteyiz. 2019, olmak ya da olmamak anlamını taşımaktadır. Böyle bir ortamda başta Birleşik Kamu İş olmak üzere emek ve ülke mücadelesi veren tüm örgütler ne yapmalıdır, nasıl yapmalıdır?
Sevgili Mehmet Balık emek hareketi geçmiş deneyimlerin üzerine eklenerek büyütülebilir. Ancak geçmiş deneyimlerden ders alınarak, gelecek inşa edilebilir. Sen oturduğun koltuk itibariyle şanlı bir geçmişi temsil ediyorsun. Encümen-i Muallimin’den, TÖS’den, TÖBDER’den günümüze gelen bir mücadele geleneğinin günümüz temsilcisi olma iddiasındasın. Sorumluluğunun fazla olduğu bir görevdesin.
Öncelikle geçmişte yapılanları oku, anlamaya çalış; eminim yol gösterici olacaktır. TÖS’ün büyük eylemini oku ve kendi üye sayısından fazla emekçiyi nasıl harekete geçirdiklerini öğren, bunu günümüze uygula. Başarılı olacaksın ve başarılı olmak zorundasın!
Başarılı olmak zorundasın çünkü 2014 yılındaki genel kurulda, ben kürsüden “Başarılıyız!” deyince “Başarısızsınız” diye bağırmıştın. Ve “Başarısızız” diyen bir arkadaşı yeniden göreve getirmiştiniz.
Başarılı olmak zorundasınız çünkü “tarih yazıyorsunuz” ama unutmayın “tarih de sizi yazıyor”
Başarılı olmak zorundasınız çünkü (sözümdeyim yine) başarılı 2011-2014 dönemi deneyimi var önünüzde. O dönemden ders almak ve daha iyisini başarmak zorundasınız.
Başarılı olmak zorundasınız! Mesela “iki kişinin dayatması” diye yedi sayfalık eleştiri yazısı yazanlara rağmen yapılan 4-7 Şubat 2012 tarihinde emeğimize, ülkemize ve geleceğimize sahip çıkıyoruz şiarıyla yapılan Samsun-Ankara yürüyüşünden daha güçlü, daha etkilisini konfederasyon olarak yapmak zorundasınız.
Ülkemiz, emeğimiz, geleceğimiz bugünlerde, o zamandan daha fazla saldırı ve tehdit altında. “OHAL KALDIRILSIN, OHAL’DE SEÇİM DE OLMAZ, GEÇİM DE!” sloganı ile bir yürüyüş kararı alın ve benim gibi emekli olmuş emekçileri de göreve davet edin. Koşa koşa geleceklerinden eminim. Tansiyon haplarını, insülin iğnelerini ve ağrı kesicileri de yanlarına alarak geleceklerdir! Yeter ki siz bir hedef, bir irade koyun.
Başarılı olmak zorundasınız! 2012 Ulus Buluşması’nı gerçekleştiren “Emek, Vatan ve Cumhuriyet” birlikteliğini daha güçlendirerek ve çeşitlendirerek büyütmelisiniz. Barikatları ve engelleri yıkabilecek bir irade ortaya koyabilirsiniz. Siz sahip çıkarsanız, siz irade koyarsanız; bunu yapabilecek insanlar ortadan kalkmadı, hala aramızda. Sadece o insanları harekete geçirecek, o insanlara umut verecek ve hedef koyacak öncü yapılara ihtiyaç var. Birleşik Kamu İş bu yapıların başında geliyor/gelmelidir.
2013 Ankara Buluşması’nda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, DSP Genel Başkanı Masum Türker, İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Hasan Basri Özbey ve Birleşik Kamu İş Genel Başkanının konuşmacı olduğu büyük buluşma organize etmiştik, daha büyüğünü yapmak zorundasınız.
Hayır Bloğu’nu büyük bir buluşma ile bir araya getirebilir ve Birleşik Kamu İş Genel Başkanı olarak o kürsüde yerinizi alabilirsiniz. Zor gibi görülebilir. Yılma ve mücadele et, başarırsın!
2011 yılında seçilip yönetime geldiğimizde CHP Genel Başkanı bize randevu vermemişti. Samsun-Ankara Yürüyüşü sırasında yasa taslağının gruplara verilmesi için heyet oluşturulurken bir CHP gönüllüsü olmama rağmen ”Evet CHP grubuna gidilmeli, genel başkana sunulmalı ama Birleşik Kamu İş Genel Başkanı olarak ben gitmem“ demiştim. Genel sekreterin başkanlığında bir heyetin gitmesi kararı almıştık ve genel başkan neden gelmedi diye sorulduğunda “Birleşik Kamu İş Genel Başkanının resmi randevu talebine hala daha olumlu yanıt vermediniz onun için gelmedi” demiştik. Anlayacağın randevu bile verilmeyen Birleşik Kamu İş Konfederasyonu’nu, kısa bir sürede üç siyasi partinin genel başkanı ile aynı kürsüde konuşma yapacak konuma getirmeyi başardık. Sonrasında CHP Genel Başkanı da Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde konfederasyonumuzu bizzat ziyaret etmişti.
İlkeli ve dik duruş sergilersen başarılı olacağından eminim. “Vinç üzerinden seyretmek” yerine olayın düzenleyicisi, örgütçüsü, öncüsü ve sürükleyicisi olmaya çalış; başaracaksın!
Biz başardık çünkü tüm sendikalarımız yönetimde temsil ediliyordu. Yönetimde olmayanların görüşleri her toplantıda mutlaka telefon bağlantısı ile alınıyordu.
Sınıf mücadelesi, sınıfın bileşenleri ile yapılır unutma!
Önce konfederasyonda birliği bütünlüğü sağlamakla başla, o büyük başarıları gerçekleştiren arkadaşlarım emekli değil çalışıyorlar hala. O başarı da pay sahibi olan Ulaşım-İş Başkanı Adem Çalışkan, Büro İş Başkanı Haydar Şahindokuyucu ve Eğitim-İş Başkanı Orhan Yıldırım, sana büyük destek olacaklardır, sınıf mücadelesini örerken.
Ulaşım İş’i sayısal olarak küçümseme “TUZ” da azdır ama yemeğe tat verir. Ulaşım İş, konfederasyonumuzun tuzu biberidir. CHP’nin ulaşım ve tarım programının önemli bir bölümünü bu sendikalarımızın görüşlerinin oluşturduğunu unutma! Birleşe bileşe kazanacağız unutma!
Sayısal olarak da büyümek, başarmak zorundasınız. Biz 26 bin üye sayısıyla devraldığımız konfederasyonu 50 bin 500 üyeyle devrettik. 24 bin artış yüzde 90 küsür artışı ifade etmekte. Bu “başarısız” örgütlenmeden daha başarılı bir örgütlenme yapmalısınız. Yapabileceğinize inanıyorum. Çünkü inanmış kadrolar yok olmadı, hâlâ yaşıyor.
Unutma sen de bir gün emekli olacaksın, emeklilerin haklarını savunmayı unutma, emekli arkadaşlarımızın görüş ve önerilerini dikkate al. “Deneyimler yenilen kazıkların bileşkesidir.” derler. Emperyalizm ve yerli işbirlikçileri ile mücadeleyi, en iyi onlar bilirler.
Emperyalizm ve yerli işbirlikçileri arsızca saldırıyorlar, emeğimizi daha kolay sömürmek için. Ülkemizi yeniden şekillendirmeye çalışıyorlar. Emeğimizin sömürülmesine ve ülkemizin yeniden şekillendirilmesine dur demek için mücadele hattını, vatan sathına yaymak ve başarılı olmak zorundayız.
2019 bir fırsat, bu fırsatı kaçırmayalım.
Emek mücadelesini yükseltmek için bir fırsat, birliği, bütünlüğü, barış ve kardeşliği sağlamak için bir fırsat; yeniden güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüş için bir fırsat. Adaleti tesis etmek, hukukun üstünlüğünü sağlamak için bir fırsat. Barikatları yıkmak için bir fırsat, Gezi ruhu ile birleşmek ve “Hayır!” demek için bir fırsat.
Özellikle senin için, “başarısız” 2011-2014 döneminden daha başarılı bir dönem yaratmak için bir fırsat.
İnan senin şahsında, konfederasyonumuzun başarısı beni çok mutlu edecektir.
Çünkü sizin başarınıza benim de, Ulus Meydanı’nda gaz yiyen torunlarımın da (Deniz 2, Eylül 4 yaşındaydı), emekçilerin de, ülkemizin de çok ihtiyacı var.
Bu minvalde üzerime düşen her göreve hazır olduğumu bildirir, gözlerinden öper, başarılar dilerim.
Emekli
Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Eski Genel Başkanı
İsmail TUTOĞLU