Annem 95 yaşında ve vasi belgesi alabilmek için telefonla Gazi Devlet Hastanesi sağlık kuruluna randevu aldık. 21 Ocak 2025 Salı sabahı erkenden hazırlanarak hastaneye gittik. Giriş işlemlerimizi yaptırdıktan sonra elimize verilen evrakı doldurup teslim etmemiz istendi. Oradaki yetkili, evraka neden heyet raporu istediğimizi açıklama bölümüne yazmamızı söyledi. “VASİ ATANMASI İÇİN” heyet raporu istiyoruz yazdık ve evrakı imzaladık. Daha sonra doktorlarla tek tek görüşmeye ve heyet için imzalarını almaya başladık. Bir iki doktor işlemlerimizi yaptıktan kısa bir süre sonra sistem çöktü. Birkaç saat bekledik fakat sistem çözülmeyince işlem yapamadık ve annemi tekrar eve götürdük. Annem yaşlı olduğu için kendi başına yürüyemiyor ve konuşamıyor, bu yüzden her şeyini biz yapmak zorundayız. Arabaya indirip bindirmek büyük bir sıkıntı. Hastaneye yürüme mesafesinde olduğumuz için tekerlekli arabayla getirme işlemini gerçekleştirdik.
Salı günü başaramayınca Perşembe günü tekrar aynı işlemleri yapmaya başladık. İlk doktora uğradık, kolaylık sağladı ve işlemi gerçekleştirdik. İkinci, üçüncü ve dördüncü doktor da her türlü desteği verdi ve kolayca işlemi yürüttük. Son iki doktor kalmıştı. Nörolojiye gittiğimizde içimizde bir sıkıntı olacağı hissi doğdu çünkü içerideki doktor hanım bizden önceki beyefendiye kağıtları buruşuk getirdiği için fırça atıyordu. O çıkınca biz içeri girdik.
E-nabızdan hastanın durumuna bakması gerektiğini, bir kod gönderdiğini ve kodu söylememizi istedi. Biz de e-nabızda kayıtlı numaranın eski numara olduğunu, onu değiştirme şansımızın olmadığını ve bu yüzden kod gelmediğini söyledik. “E-nabız telefonunu değiştirin, dışarı çıkın ve halledin, sonra gelin” dedi. Biz de dışarı çıktık, halletmek için uğraştık fakat yapamadık. Müdür yardımcısına gidip sorunu çözmeye karar verdik. Bir iki müdür yardımcısını dolaştık, sonunda bilişimden sorumlu müdür yardımcısı ve ilgili kişi uğraşıp e-devlet’teki telefon numarasını değiştirdiler ve kod gelir hale geldi.
Tekrar doktorun yanına gittik, doktor yeni güncelleme yapıldığını ve bu yüzden oradan bakamadığını söyledi. Bizim telefonda e-devlet’in açık olduğunu ve oradan bakabileceğini söylediğimizde “Kendi ekranımdan görmem gerekir” dedi. Oradan bakamayacağını ve dışarıda halledip gelmemizi istedi. Bizi yokuşa sürdüğü için başhekimle görüşmek istediğimizi söyledik. Başhekimin odasının girişinde, sekreterler eczaneden ilaçların çıktısını alıp doktor hanıma tekrar gitmemizi söylediler. En yakın eczaneden çıktı alıp doktora tekrar gittik. Doktor, “Sistemi açtırın, e-nabızdan görmem gerekli” dedi. Elimizdeki telefonda e-nabız açık olmasına rağmen 95 yaşındaki yatalak (evde sağlık) hastasına eziyet etme yolunu tercih ederek bizi çıkmaza sürükledi.
Sorunu halletmek ve çözüm bulmak için tekrar başhekimlik makamına gittik. Gitmeden e-nabızdaki sorun için 0 505 310… numaralı telefonla e-nabız’ı aradık. Sorunun çözülemediğini ve telefonumuzdan kaynaklandığını söylediler. Diğer telefonlarla yapmaya çalıştık ama bir sonuca varamadık. Tekrar başhekimliğe gittik. Başhekimlikte sekreterlerin odasında bekledik. Başhekim içeride olmasına rağmen toplantıda dediler. Bizi beklettiler fakat odaya giriş çıkışlar devam etti. Yani başhekimin içeride olduğu anlaşıldı. Biz de bir yere gitmeyeceğimizi, bu sorun çözülene kadar burada kalacağımızı düzgün bir şekilde ifade ettik. Yarım saat sonra başhekim içeriden çıktı. Bıyık altından gülerek “Sorununuz çözülür, sıkıntı yok, çözeriz” dedi.
Ben de bunun bir sistem sorunu olduğunu ve yaşlı insanları bu kadar yokuşa sürmenin doğru olmadığını, bunu üst makamlara iletmesini talep ettim. “Arkadaşlar ilgilenecekler” dedi ve ayrıldı. İlgili müdür yardımcısı, e-nabız ile olan sorunumuzu yanındakilerle birlikte uzun uğraşlar sonucu halletti.
Tekrar nöroloji doktorunun yanına gittiğimizde, şikayet edeceğimizi ve başhekimin yanına çıktığımız için 95 yaşındaki kadına yürüyemeyen, konuşamayan, ayakta duramayan bir kadına olumsuz karar vermiş. Peşinden tekrar başhekim odasına giderek işi yokuşa sürdüklerini, üç gündür gidip geldiğimizi ve buradan bir sonuç almadan ayrılmayacağımızı dile getirdik. Fotoğraf çekmeye başladım, güvenlik görevlisi kamera çekimi yapamayacağımı söyledi. Ben de basın kartımı göstererek fotoğraf çektiğimi söyledim. İlgili başhekim yardımcısı, bizim evrakları elden dolaştırarak işimizi kolaylaştırmaya başladı.
Fizik doktoruna gittiğimizde nöroloji doktorunun olumsuz karar verdiğini, kendisinin karar vermesi için çeşitli röntgen ve benzeri tahlil ve tetkikler istedi. Tüm söylenenleri yaptık, başhekim yardımcısı randevuları ve diğer her şeyi ayarladı. İlgili müdür yardımcısı, bulunduğumuz yere gelerek nöroloji doktorunun “TOMOGRAFİ İSTEDİĞİNİ” iletti. Ayrıca bizi 0505 830… numaralı telefonumuzdan arayarak doktorun tomografi istediğini söylediler. İlgili başhekim yardımcısı, hastanede işlemleri hızlandırdı ve heyete ulaştık. Ancak fizik doktorunun imzası eksikti, “bugün gidin yarın gelin” denildi. Sonra sihirli bir el dokundu, sanki birisi konuştu ve “gel tamam” dediler. Heyete girdik, herkes şöyle bir baktı ve “tamam” dediler. Çıkabilirsiniz dediler.
Çıkarken en başta oturan kadın doktor, “Hasta ne zamandır konuşamıyor, yürüyemiyor?” diye sordu. Kız kardeşim, “Bir yıl kadar oldu konuşmamaya başladı. Son 6 (altı) aydır ne konuşabiliyor ne de yürüyebiliyor.” dedi. Not: 95 yaşındaki annemiz üç gün aç kalsa ne su ne de ekmek isteyecek durumda değildir. Her ihtiyacını biz karşılıyoruz.
Sonuç olarak; iyi niyetli olan hekim her türlü kolaylığı sağlarken, bir diğeri işi yokuşa sürüyor. İlle de babasının kazmasını istiyor. Burada sistem sıkıntılı, sistem sorunlu. 95 yaşında okuryazar olmayan, konuşamayan, yürüyemeyen, kendi ihtiyaçlarını kendi başına karşılayamayan bir hastadan e-Nabız şifresi istemek ve o yoksa işlem yapmamak sistemin dayatmasıdır.
Nöroloji doktoruna (ismi bizde saklı) tavsiyemiz, önce kendisi bir doktora görünsün ya da evde aynaya baksın.
Doktor hanım, eğer şikayetimizden sonra hekimlik gereği değil kızgınlıkla olumsuz karar verdiyse Hipokrat yeminini tekrar okuyup iman tazelesin. “Bugün git yarın gel, dışarıda hallet gel” denilen bu rapor işi başhekim yardımcısının elden evrak dolaştırması ile çabucak halloldu.
Okuyucularımıza sorum şu: Basın mensubu olmayan, hakkını arayamayan,dayısı olmayan vatandaş ne yapacak?
Sisteminiz batsın! Demekten başka bir şey gelmiyor içimden.
Gazi Devleti iyice gözden çıkarmışlar anlaşılan. Elektrik priz ve kablolarının bakımı yapılmıyor, resimde görüldüğü gibi tehlike arz ediyor. Kimin umurunda? Bu ülkede ölmek sudan ucuz nasılsa.
Doktor hanımı şikayet ettik, sonucunda sizleri de bilgilendireceğiz…