Askeri vesayet diyerek, askeri itibarsızlaştırıp, halkın gözünden düşürmekle kalmadılar, bütün yurtsever komutanları çeşitli iftiralar ile pasifize edip, alaşağı ettiler…
Düşünün bir emekli genelkurmay başkanını terör örgütü elebaşı diyerek içeri atıp, yıllarını hapishane köşelerinde geçirmesine neden olanlar, ne yazık ki ele geçirdikleri yargıyı istedikleri gibi eğip-bükerek, kendilerinin sütten çıkmış ak kaşık örneğindeki gibi aklanıp toplum önünde utanmadan arz-ı endam etmediler mi?..
Onurları ile, şerefleri ile oynanan komutanlar daha fazla yapılan bu aşağılık duruma tahammül edemeyip, hepsi en yüksek görevlere gelecekken-üstelik gelmişken- hepsi onurlarına yediremeyip, istifa ederken, bu gün makamda oturan -yaverini bile seçmekten aciz- zatı muhterem bulunduğu makamda zevk-ü sefa sürerken, ordunun budanması karşısında ellerini ovuşturarak beklemesine ne ad verilir anlamakta zorluk çekiyorum…
Tüm çelişkiler yumağı artarak büyümesini sürdürürken, bizim dünya lideri (!) kürsüye çıkmış, muhalefet adayına bindiriyor -bir tek küfretmediği kalıyor- her türlü hakareti yapıyor, salonda bulunan davetliler, konumları gereği iştahla alkışlıyor, ancak o da ne salonda bulunan bir güdümlü general, bulunduğu görevin ve giydiği üniformanın kutsiyetinde öylesine bi-haber ki, sanki bulunduğu ilin Akp il başkanı imiş gibi -ağzı kulaklarında- öylesine heyecanla alkışlıyor ki sanırsınız kendileri kürsüdeki zat-ı muhteremin bir numaralı adamı…
Şimdi ben bir Türkiye vatandaşı olarak, kürsüdeki muhteremin oğullarını değişik oyunları ile askerlikten kaytarmasını sağlayan birinin konuşmasını böylesine heyecanla alkışlayan bir komutanın yönettiği orduya askerlik yapsın diye göndermek ister miyim? Elbette istemem, çünkü biliyorum ki, gözüm gibi baktığım evladımı tarafsız olması gerekirken, bir partinin militanlığına soyunan böyle bir komutanın emrinde omasını elbette istemem…
Asırlardır bizlere “peygamber ocağı” olarak öğretilen askerlik ocağının böylesine çapsızların komutasına verilmesini bir vatansever olarak içime sindiremediğimi ve sindiremeyeceğimi belirtmek istiyorum…
16 Yıldır camiye, kışlaya, okula sokulmaması gerekirken, bu güzide kurumlara siyaset sokan böylesi sorumsuzca davranan, kendilerini devlet adamı olarak belletmeye çalışan bu sorumsuzlardan, bu halka er geç yapılan etik olmayan davranışlarının hesabını önüne konulacak olan seçim sandığında sormayacağından nasıl emin olacaklar acaba?..
Evet efendiler, şunun şurasında çok bir zaman kalmadı, gün ola harman ola…
SÖZÜN ÖZÜ
Hiç kimse kendini büyük görmesin,
Kumpas kurup haremlere girmesin,
Her işin adabı edebi vardır,
Bulunduğu yere kara sürmesin.