Başarılı Çocukları Yetiştirirken Nelere Dikkat Edelim?

Okuma Süresi: 5 dk.

Başarı uzun süreli deneyim ve gözlemlerin sonunda elde edilen, hayatta zaman içinde uygulanan bir yaşam biçimidir. Her anne, baba çocuğunun gelecekte başarılı olmasını ister. Yetişmiş başarılı, mutlu, huzurlu, bilgili birey içinde bulunduğu topluma da yararlı olur.

Elimizde çocuğu yetiştirecek sihirli bir reçete bulunmamaktadır. Ama huzurlu, mutlu bir ailenin soran, sorgulayan, araştıran, inceleyen ailenin çocukları da fotoğraf makinesi gibi bazı bölümleri kopyalacağı kesindir. Çocuk eğitimi anne karnında başlar. Yedi yaşına kadar öğrenme aralıksız devam eder. (0-7) yaş çocuk eğitimi çok önemlidir.

Bu eğitimi anaokullarında toplu olarak öğretilen çocuklar daha iyi sosyalleşirler. Paylaşımcı, yapıcı, yaratıcı beyin gelişir. Çocukları yetiştirirken nelere dikkat etmeliyiz?

1- Çocuklara sosyal beceriler kazandırmalı. Pennsylvania Eyalet Üniversitesi ile Duke Üniversitesinde araştırmacılar 700 çocuğu anaokulundan 25 yaşına kadar takip etmişler. 20 yılın sonunda aldıkları sonuç; Anaokulunda akranları ile iyi ilişkiler kurabilen, sosyal yönü gelişmiş olan, yardım seven, duygudaşlık gelişmiş, karışık problemleri başarı ile çözebilen, çevresiyle iyi ilişki kurabildiği gözlemlenmiştir.

2- Aile içi iletişim sağlıklı olmalı. Illinois Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre, aile içi çatışmanın fazla olduğu evlerde büyüyen çocuklar hayatta daha başarısız oluyorlar. Çatışmalı bir ortamda yaşayan çocuklar ile tek ebeveyn tarafından büyütülen çocuklar karşılaştırıldığında, tek ebeveynle yetişen çocuklar daha başarı eğilimi göstermektedir. Boşanmış ailelerin çocukları sorunlu ve başarıdan uzak kalmaktadır. Başka bir araştırmaya göre de annenin çalışması çocukların hayattaki başarılarını arttırıyor. Çalışan annenin işyerinde yaşanılan olumsuzluğu yansıtmaması önemlidir. Çalışan anne, babanın yaptığı en büyük hata helikopter anne-baba olmaya çalışmak. Helikopter anne-babalar; çocuğun başından ayrılmayan, etrafında pervane olan, çocuğun her şeyine yetişmeye çalışan, çocuğun hatalarına, kişiliğine müdahale eden, yorulmak bilmeyen anne ve babalardır. Bu anne, babalar eğitimli orta sınıf ailelerden gelir. Çocuktan akademik beklentileri çok yüksektir. Maalesef bu durum geri tepmektedir?

-Reklam-

3- Ebeveynlerin eğitim seviyesi ve sosyo-ekonomik düzeyleri çocuğun geleceği açısından önemli. Ailelerin eğitim seviyesi arttıkça çocukların bilinç düzeyi, gelecekte başarılı olma şansını artırıyor. Staanfort Üniversitesi’nde ki bir araştırma diyor ki, gelir seviyesi yüksek ailenin çocuklarının başarılı olma şansı daha fazla oluyor. ( başarı durumu bireyden bireye göre değişir.)

4- Çocukları erken yaşta matematikle tanıştıralım Erken yaşta sayılar ile çocukları tanıştırmak sadece gelecekteki matematik başarısını değil, genel eğitim başarısını, okumaya yatkınlığı da olumlu etkilemektedir. 2007 yılında okula başlamamış 35 bin çocuk üzerinde yapılan araştırma, erken yaşta matematik öğrenmenin çocuğa büyük avantaj sağladığını ortaya koymuştur.

5- Baskıcı veya aşırı serbest değil yönlendirici olmalı. Psikolog Diana Baumride, temelde Üç çeşit çocuk yetiştirme yönteminin olduğunu söylemektedir. A- Çocuğu aşırı serbest bırakma. B- Baskı kurma. C- Yönlendirme. En iyi yetiştirme yöntemi (yönlendirmedir) Bu yöntemle eğitilen çocuklar daha başarılı oluyorlar.

6- Çocuklara cesur olmayı, başarının değil çabanın önemli olduğunu öğretmeli. Pensilvanya Üniversitesi’nde psikolog olan Angela Duckwort; cesur, dayanıklı yetiştirilen çocukların gelecekle ilgili daha başarılı planlar yaptığını ve planları gerçekleştirmekte daha kararlı olduklarını söylüyor. Önemli olan çocuklara yaptıkları şeylerden keyif almayı öğretmek, geleceklerine dair hayaller kurmasını sağlamak.

7- Çocuklar ev işlerine dâhil edilmeli. Çocuklara yaşadıkları ortamı tanıtmalı, kirlettiği ortamı temizlemesi, bozduğu ortamı düzenleme eğitimi verilmelidir. ‘’ Çocuklar bulaşık yıkamıyorsa, birisi onlar için yıkıyor demektir.’’  Diyen Stanford Üniversitesi dekanı ‘’ Bir yetişkin nasıl Yetiştirirsin’’ kitabının yazarı Julie Lythott- Haims,  sözlerinden devam edelim. ‘’ Çocuklarımıza çamaşır yıkamak, çöp atmak gibi ev işleri yaptırmadığımızda, hayatlarını devam ettirebilmek için bazı işleri yapmak zorunda olduklarını öğreniyorlar. ‘’ Ev işi yaparak büyüyen çocukların çalışma hayatlarında iş arkadaşlarıyla daha iyi anlaştığı dikkat çekmiştir. Japonya da anaokulunda ki çocuklar yemeklerini kendi alır, tabaklarını kendileri mutfağa bırakır. Yer temizliğini arkadaşlarıyla birlikte yaparlar.

-Reklam-

Çocuklar yalanı en iyi hissedenlerdir. Ama duygularını iyi ifade edemezler. Çoğulumuzla sağlıklı iletişim kurmak için, bizler şunları yaparsak daha iyi olur. Yol gösteren, fırsat veren, kıyaslamayan, örnek olan, eleştirmeyen, saygı duyan, emir vermeyen, eşlik eden, tehdit etmeyen, zıtlaşmadan kurallarını koyun, yüksek sesle azarlamadan konuşan, büyük adam gibi dinleyen ses tonuna ve yüz ifadesine dikkat eden,  değer veren, dinleyen ailelerin çocukları daha başarılı olurlar.

  Zihinsel olarak güçlü bir çocuk yetiştirmek için;

1- Problem çözme, dürtülerini kontrol etme ve öz disiplin becerilerini geliştirmek için küçük yaşlardan itibaren çaba gösterin.

2- Hata yapmasına ve sonuçlarını görmesine izin verin. Bir dahaki sefere aynı hatayı yapmamasının yollarını görse din.

3-  Çocuğunuzun kendisi ile nasıl bir üslupla konuştuğunu inceleyin. Kendisi ile negatif konuşmasını kendinizden örnek vererek anlatın.

-Reklam-

4- Çocuğunuz bir şeyden korktuğu, için isteklerinden vazgeçiyorsa, ona korkuları ile yüzleşmek için cesaret verin. Tüm hayatı boyunca korkularının esiri olmasın.

5- Çocuklarınızı kendi hataları için başkalarını suçluyorsa onu düzeltin ve sorumluluk almasını sağlayın.

6- Çocuğunuz için en iyisini isteseniz de gerçek hayatta pürüzler vardır. Bu nedenle kendini bazı durumlarda huzursuz hissetmenin normal olduğunu ona anlatın.

Bir ülke çocuklarını geleceğe iyi hazırlar, geliştirir, eğitir öğretirse geleceği huzurlu olur. Bir milleti tankla, topla yıkmaya gerek yoktur. O ülkenin eğitimiyle oynar, dengesini bozarsanız kısa sürede o ülke kimliğini kaybetmeye mahkûmdur. Cumhuriyetin ilk dönemlerinde kurulan köy enstitüleri ülkemizi kısa sürede aydınlanmaya götürmüştü. Peki, şimdi bizler geleceğimiz olan çocuklar için ne yapıyoruz?

Yanıtla

Your email address will not be published.

Follow Us